Bir önceki yazımızda gözümüzün nuru, geleceğimizin teminatı yavrularımızın “ömür bardaklarının” doldurulmasının öneminden bahsetmiştik.
21. yüzyılda hızla şehirleşen ülkemizde maalesef kalabalık ailelerden çekirdek ailelere doğru hızlı bir yönelme var. Bir evin içindeki dedeler, babaanneler, anneanneler, amcalar yok oldular. Koca koca evlerin içinde sadece anneler ve babalar kaldı.
Eski zamanlarda, çocuklarımız büyürken kendilerine örnek alabilecekleri pek çok rol model vardı. Oysa şimdi sadece anne, baba, arkadaş çevresi ve ne yazık ki medya kaldı.
Bir çocuğun doğup büyümesi, gelişerek güçlenmesi için en önemli yer: Hiç şüphe yok ki aile ocağıdır.
Aile ocağındaki en önemli etken de anne ve babadır. Günümüz anne ve baba görüntülerini incelediğimiz zaman karşımıza şöyle bir durum ortaya çıkıyor: “Ben yapamadım, çocuklarım yapsın; ben yaşayamadım, çocuklarım yaşasın.”
Gözümüzün nuru çocuklarımızı yetiştirirken annelerin yapması gereken çocukları ile doğru ve etkin iletişim kurmak ve onlara örnek rol model olmaktır. Onlara doğruyu yanlışı, iyiyi kötüyü net bir şekilde anlatmaktır. Çevremize baktığımızda bazı anneler, “Ben çocuğumla çok iyi geçiniyorum, çocuğumla kanka gibiyiz.” İfadesini kullanıyor. Hayır, bu olmaz. Biz çocuklarımızın anneleri, babalarıyız. Onlara olan sevgimizi, şefkatimizi, merhametimizi farklı bir rol model olarak vermeliyiz. Çocuğumuzun çevresinde pek çok arkadaşı “kankası” var. Kankaları ile yapacakları sohbetler konuşmalar çok farklı konularda olabilir. Pek çok alanlarda zaten akran öğrenmeleri gerçekleşiyor. Etkileşimler oluyor.
Bizler çocuklarımız ile kanka isek çocuklarımızın ruhlarının ihtiyaçları olan anne-baba sevgisini, şefkatini nerden karşılayacak? Ruhları bu gıdayı kimden, nereden, nasıl karşılayacak?
Hangi kanka bizim edindiğimiz bilgi birikimi ve tecrübeye sahip? Bizler yılların biriktirdiği tecrübelerimizi çocuklarımıza aktarırken hangi rol modelle aktarıyoruz?
Bizim sohbetlerimiz; annelerin babaların sevgi, şefkat ve koruma içgüdüsünden oluşan kanatlarımız altında; bilgi birikim ve tecrübelerimizi aktarmak olmalı. Yavrularımızı geleceğe, yaratılış gayesine uygun yaşayan muhakeme kabiliyeti gelişmiş insanlar olarak yetiştirmek olmalı. Daha çok üreten, daha az tüketen, vatanına milletine hizmet eden, haktan, adaletten ayrılmayan donanımlı kişiler olarak yetiştirmeye yönelikte olmalı.
Şunu unutmayalım ki: “Eğer evlatlar ana babaları olumlu yönde geçmezler ise evlatlar da zararda ana babalar da zararda olurlar.”
Bu nedenle çocuklarımıza karşı çok dikkatli olmalıyız. Onlara karşı sevgimizi gösterirken asla anne baba rolümüzü unutmamalıyız. Bu söylediklerimden; geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı sevmeyelim, asla onlarla kaliteli zaman geçirmeyelim, ifadeleri anlaşılmasın. Çocuklarımıza olan sevgimizi, şefkatimizi gösterirken anne baba rolümüzü unutmayalım. Çocuklarımızın onlarca arkadaşı “kankası” olabilir. Asla unutmayalım ki sadece bir tane anne ve babası var. Bu nedenle çocuklarımıza doğru rol modeller olmalıyız.
Sağlıklı mutlu yarınlar dilerim.